GENÇLİK MARŞI
Dağ başını duman almış
Gümüş dere durmaz akar
Güneş ufuktan şimdi doğar
Yürüyelim arkadaşlar
Sesimizi yer gök su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin
Bu gök deniz nerede var
Nerede bu dağlar taşlar
Bu ağaçlar güzel kuşlar
Yürüyelim arkadaşlar
Sesimizi yer gök su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin
Her geceyi güneş boğar
Ülkemizin günü doğar
Yol uzun da olsa ne var
Yürüyelim arkadaşlar
Sesimizi yer gök su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin
AKDENİZ MARŞI
Yaslı gittim şen geldim
Aç koynunu ben geldim
Bana bir yudum su ver
Çok uzak yoldan geldim
Varsın yansın ocağım
Kurtuldu al sancağım
Bayrağımın altında
Ben hür yaşayacağım
Deniz deniz Akdeniz
Suları berrak deniz
Karşımda yar ağlıyor
Gideyim bırak deniz
ALAY MARŞI
Annem beni yetiştirdi
Bu vatana yolladı
Al sancağı teslim etti
Allaha ısmarladı
Boş durma çalış dedi
Hizmet eyle vatana
Sütüm sana helal olmaz
Saldırmazsan düşmana
Arş arş arş ileri marş ileri
Türk askeri dönmez geri
Yastığımız mezar taşı
Yorganımız kar olun
Biz bu yoldan döner isek
Namus bize ar olsun
Ne şereftir ölmek bize
Bu güzel vatan için
Yanar yürek yurt aşkıyla
Daima için için
Arş arş arş ileri, marş ileri
(Marşlar, sevgi, coşku ve kahramanlık anlatır. Marşlar yürüyüş hızındadır ve orta çabukluktadır)
HOŞ GELİŞLER OLA
Hoş gelişler ola
Mustafa Kemal Paşa
Askeri milletin
Bayrağınla çok yaşa
Arş, arş,arş ileri ileri, arş ileri, marş ileri
Dönmez geri, Türkün askeri
Sağdan sol, soldan sağa
Al bayrağı düşman üstüne
ATATÜRK ÖLMEDİ
Atatürk ölmedi
Yüreğimde yaşıyor
Uygarlık savaşında
Bayrağı o taşıyor
Her gücü o aşıyor
Türklüğe güç veren devrimler senin
Yurduma çizdiğin aydın yol senin
Gençlik senin, sen gençliğinsin
Ölmedin ölemezsin(2)
İSTİKLAL MARŞI
İstiklal güneş gibi hür alnımda parıldar
Nabzımda ateş gibi fatihlerden bir kan var
Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin
Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin
İnsanlıkla ün aldı tarihinde bu millet
Atamdan eser kaldı ülkümüz Cumhuriyet
Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin
Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin
Zaferlerle doldurdun ömrünü her cephede
Sönmeyen bir nur oldun şimdi Anıttepede
Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin
Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin
TÜRK ÇOCUKLARI
Türk çocukları, Türk çocukları
Gözler ileri başlar yukarı.
Yarınki hayat yurt ufukları,
Herşey sizindir Türk çocukları.
Çocuklar aziz vatan malıdır,
Ulu ağacın birer dalıdır.
Yardım görmeli bakılmalıdır,
Özü ateşli Türk çocukları.
Yarınki hayat yurt ufukları ,
Her şey sizindir Türk çocukları.
ANKARA MARŞI
Ankara Ankara Güzel Ankara
Seni görmek ister her bahtı kara
Senden yardım umar her düşen dara
Yetersin onlara güzel Ankara
Burcuna göz diken dik başlar insin
Türk gücü orada her zoru yensin
Yoktan var edilmiş ilk şehir sensin
Varolsun toprağın taşın Ankara
ANKARA TÜRKÜSÜ
Ankara’nın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak
Şaşkın düşman çıka gelmiş
Şu feleğin işine bak
Pek namlıyız
Ankara’nın taştır yolu
Her tarafı düşman dolu
Artık yetiş Kemal Paşa
Kan ağlıyor Anadolu
Pek gamlıyız
Ankara’da şanlı ordu
Her tarafa çadır kurdu
Türk ordusu karşısında
Zalim düşman kaçıyordu
Pek şanlıyız.
GEZSEN ANADOLUYU
Sen ne güzel bulursun
Gezsen Anadoluyu
Dertlerden kurtulursun
Gezsen Anadoluyu
Billur ırmakları var
Buzdan kaynakları var
Ne hoş toprakları var
Gezsen Anadoluyu
Orda bahar başkadır
Yazlar kışlar başkadır
Ah!... Bu diyar başkadır
Gezsen Anadoluyu
ÇAY ELİNDEN ÖTEYE
Çay elinden öteye,
Gidelim yali yali.
Sırtındaki sepetun,
Ben olayım hamali.
Sepetunun ipleri,
Keseyi omuzuni
Aç beyaz peştemali,
Bir göreyum yüzuni
Karlı dereden beri,
Yeşil çay bahçeleri.
Çay filizi toplayi,
Peştemalli kızlari.
VARDAR OVASI
Maya dağdan kalkan kazlar
Ak topuklu şirin kızlar
Yarimin yüreği sızlar
Eğlenemem aldanamam
Ben bu yerlerde duramam
Vardar ovası, vardar ovası
Kazanamadım sıla parası
Maya dağın yıldızıyım
Ben annemin bir kızıyım
Vardar ovası, vardar ovası
Kazanamadım sıla parası
Efendimin sağ gözüyüm
Eğlenemem aldanamam
Ben bu yerlerde duramam
Vardar ovası, vardar ovası
Kazanamadım sıla parası
DOSTLUK
Dostluğun biz sevgisiyle
Toplandık her an burda
Bu sevgi bağı kopmaz hiç
Dağılsak bir gün yurda
Bu güzel günü andıkça
Çarpacak kalbim benim
Bu sevgiyle sonsuza dek
Uzanır sana elim
GÜLENAZ
Ben bir küçük cezveyim
Elden ele gezmeyin
Verin benim yarimi
Boynu bükük gezmeyim
Gülenaz, gülenaz
Ağlayan çok gülen az(2)
Aşığım alma beni
Dillere salma beni
Götür sarrafa göster
Kötüysem alma beni
Gülenaz, gülenaz
Ağlayan çok gülen az(2)
BİR ÇOCUK
Bir gün bir gün bir çocuk
Evine de gitmiş kimse yok
Açmış bakmış dolabı
Şeker de sanmış ilacı
Yemiş yemiş bitirmiş
Akşama başlamış sancı
Kıvrım kıvrım kıvranmış
Yaptığından utanmış
TAVŞANIM
Tavşanımın pabuçları var
Eskimiş yırtılmış durmadan ağlar
Tavşan bana baksana tiki tiki yapsana
Tavşan tiki yapınca çabucak kaçsana
AĞAÇ BAYRAMI
Dağlar taşlar ağaç olacak
Yaz gelecek, kış gelecek
Ülkemiz cennet kalacak
Kazmalar elimizde çukur açalım
Kürekler elimizde toprak atalım
Yaz demeden kış demeden ağaç dikelim hey, ağaç dikelim
Günler geçecek, aylar geçecek
Yağmur yağacak, güneş açacak
Her bir fidan ağaç olacak
ORMAN
Tohumlar fidana
Fidanlar ağaca
Ağaçlar ormana
Dönmeli yurdumda
Yuvadır kuşlara
Örtüdür toprağa
Can verir doğaya
Ormanlar yurdumda
Bir tek dal kırmadan
Ormansız kalmadan
Her insan bir fidan
Dikmeli yurdumda
Yuvadır kuşlara
Örtüdür toprağa
Can verir doğaya
Ormanlar yurdumda
OKUL VAKTİ
Sabah oldu, gün doğdu
Artık uyan geç oldu
Güneş çıktı ufuk açtı
Okul vakti yaklaştı
Sütçü köşeyi döndü
Bütün lambalar söndü
Karanlıklar uzaklaştı
Okul vakti yaklaştı
Sürü gitti ovaya
Kuşlar uçtu havaya
Uykunun da tadı kaçtı
Okul vakti yaklaştı
OKUL YOLU
Okul yolu düz gider
Çocuklar bayram eder
Öğretmenler olmasa
Emekler boşa gider
Okul yolu taş olur
Çalışkanlar baş olur
Tembel tembel gezenin
İki gözü yaş olur.
YAŞASIN OKULUMUZ
Daha dün annemizin
Kollarında yaşarken
Çiçekli bahçemizin
Yollarında koşarken
Şimdi okullu olduk
Sınıfları doldurduk
Sevinçliyiz hepimiz
Yaşasın okulumuz
Okul yurt güneşidir
Bize bilgiler saçar
Annemizin eşidir
Severek kucak açar
Okul insanlık yolu
Her yanı şeref dolu
Sevinçliyiz hepimiz
Yaşasın okulumuz
HAFTANIN GÜNLERİ
Haftanın günleri yedidir yedi
Yedidir sayın bakın yedidir
Sayın bakın yedidir yedi
Pazartesi ders var okullar başlar
Okullar şıngır mıngır okullar
Şıngır mıngır okullar başlar
Salıya var beş ders çalışsın herkes
Çalışsın haydi de haydi çalışsın
Haydi de haydi çalışsın herkes
Çarşamba geç kalma uykuya dalma
Uykuya mışıl mışıl uykuya
Mışıl mışıl uykuya dalma
Perşembe güler yüzlü Perşembe günü
Perşembe güler yüzlü Perşembe
Güler yüzlü Perşembe günü
Bu gelen Cumadır derslerin sonu
Derslerin haydi de haydi derslerin
Haydi de haydi derslerin sonu
Hoş geldin Cumartesi dinlendir bizi
Dinlendir haydi de haydi dinlendir
Haydi de haydi dinlendir bizi
Pazara tatil var çocuklar oynar
Çocuklar haydi de haydi çocuklar
Haydi de haydi çocuklar oynar
ANNEMİZ
Güneşin alası çok
Her evin çilesi çok
Analar çeker yükü
Kimsenin bilesi yok
Gelin çiçek derelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim
Anamız başımızda
Her öğün aşımızda
Ananın emeği var
Her iyi işimizde
Gelin çiçek derelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim
Çocuğa bakar anne
Evine tapar anne
Gece gündüz çalışır
Yarını yapar anne
Gelin çiçek derelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim
BİR DÜNYA BIRAKIN
Bir vatan bırakın biz çocuklara
Islanmış olmasın göz yaşlarıyla
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele el ele verin çocuklar
Bir bahçe bırakın biz çocuklara
Göklerde yer açın uçurtmalara
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele el ele verin çocuklar
Bir barış bırakın biz çocuklara
Uzansın şarkımız güneşe ve aya
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele el ele verin çocuklar
Bir dünya bırakın biz çocuklara
Yazalım üstüne “SEVGİLİ DÜNYA”
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele el ele verin çocuklar
YENİ YIL
Yeni yıl yeni yıl hoş geldin
Hoş geldin sefa geldin
Aklım büyüdü bu kadar
Boyum uzadı şu kadar
Ya..... dünya, dünya
Büyüdü büyüdü büyüdü
Ta!..... Aya kadar
Ta!..... Aya kadar
ZİL ÇALINIYOR
Zil çalınıyor dan dan dan dan dan
Yeter çalıştık duralım artık
Başımız ağrıyor of of of aman
Oyun isteriz söyle de böyle tastamam (2)
Biz hiç koşmayız, hasta olmayız
Hasta br çiçek gibi solmayız
Başımız ağrıyor of of of aman
Oyun isteriz söyle de böyle tastamam (2)
BİZİM ELLER
Bizim eller, ne güzel eller
Söylesin şirin diller
Oynasın koç yiğitler
Oy bizim eller ne güzel eller
Bu dağda maral gezer
Zülfün tarar gezer
Dağ bizim maral bizim
Avcı burda ne gezer
Bizim eller, ne güzel eller
Söylesin şirin diller
Oynasın koç yiğitler
Oy bizim eller ne güzel eller
Al giyer allanırsın
Şekerlenir ballanırsın
Giyinmiş kuşanmışsın
Karşımda sallanırsın
Bizim eller, ne güzel eller
Söylesin şirin diller
Oynasın koç yiğitler
Oy bizim eller ne güzel eller
ÖĞRETMEN MARŞI
Alnımızda bilgilerden bir çelenk
Nura doğru can atan Türk genciyiz
Yeryüzünde yoktur olmaz Türk’e denk
Korku bilmez soyumuz
Şanlı yurdum her bucağın şenle dolsun
Yurdum seni yüceltmeye andlar olsun
Candan açtık cehle karşı bir savaş
Ey bu yolda and içen genç arkadaş
Öğren öğret hakkı hakka gürle coş
Durma durma koş.
Şanlı yurdum her bucağın şenle dolsun
Yurdum seni yüceltmeye andlar olsun
Cevat Memduh ALTAR
GELME KIŞ GELME
Gelme kış gelme
Yağma kar yağma
Köylümü kentlimi
Soğukta koyma
Odunun var mı yakacak
Evin var mı barınacak
Kış geldi kar yağacak
Yoksullar ne yapacak
ÜÇ ELMA
Dalda duran üç elma(2)
Sen de güzel sen de güzel koparma(2)
Al elmanın birisi(2)
Böyle güzel böyle güzel olur mu?(2)
Dalda duran üç elma(2)
Söyle güzel söyle güzel koparma(2)
MİNİCİK
Yemyeşil kırlarda
Bir yavru geyik varmış
Annesinin peşinde
Hoplaya hoplaya oynarmış
Mini minicik mini minicik
Mini mini mini mini miniminicik
Mutluluk dağlarda
Yerde suda gökteymiş
Gündönümü gelince
Yavruya sanki nazar değmiş
Mini minicik mini minicik
Mini mini mini mini miniminicik
Söyleyin siz şimdi
Hep avcılar gelsin mi?
Tüfeğini doğrultup
Sevgili yavruyu vursun mu?
Mini minicik mini minicik
Mini mini mini mini miniminicik
23 NİSAN
Pırıl pırıl mavi gök
Aydın yüzlü çocuklar
Çiçek açtı her taraf
Köyde kentte düğün var
23 Nisan geldi. Lay lay lay lay.
23 Nisan geldi.
Türk ulusu egemen oldu
Düşmanları yurttan kovdu
Sultanlık bu gün son buldu
Sevinin övünün çocuklar
23 Nisan geldi. Lay lay lay lay.
23 Nisan geldi.
MİKROPLAR
Yediğimiz şeylerde
Gezdiğimiz yerlerde
Birçok mikrop kaynaşır
Hepsi hastalık taşır
Bu görünmez mikroplar
Zayıf zamanlar kollar
Bulunca dikkatsizi
Evine ölüm yollar
KEKLİĞİM
Kekliğidim vurdular
Kanadımı kırdılar
Daha ben ne idim ki
Anamdan ayırdılar
Gel gel yanıma keklik
Kastın canıma keklik
Al kınalı parmakların
Batır kanıma keklik
Keklik kayalı yerde
Öter havalı yerde
Sevdiğimin kavalı
Kaldı dayalı yerde
Gel gel yanıma keklik
Kastın canıma keklik
Al kınalı parmakların
Batır kanıma keklik
KEKLİK
Kekliğim kınalıdır
Kanadı yaralıdır(2) Oy...
Kekliğim uçtu gelmez
Ne yazık, yaralıdır(2) Oy...
Kekliğim gelse bile
Ne yazık yaralıdır(2) Oy...
SAY BAK
Sağ elimde beş parmak
Sol elimde beş parmak
Say bak say bak say bak
1,2,3,4,5 1,2,3,4,5
Hepsi eder on parmak
Sen de istersen say bak
1,2,3,4,5,6,7,8,9,10
YEMEN TÜRKÜSÜ
Kışlanın önünde asker sesi var
Açın çantısını acep nesi var
Bir çift çorap ile bir de fesi var
Ano yemendir, gülü çemendir
Giden gelmiyor, acep nedendir?
Burası Muş’tur yolu yokuştur
Giden gelmiyor acep ne iştir?
Havada bulut yok bu ne dumandır?
Mahlede ölüm yok, bu ne figandır?
Şu yemen elleri ne de yamandır.
Ano yemendir, gülü çemendir
Giden gelmiyor, acep nedendir?
Burası Muş’tur yolu yokuştur
Giden gelmiyor acep ne iştir?
Çalınan davulu düğün mü sandın?
Al yeşil bayrağı gelin mi sandın?
Yemene gideni gelir mi sandın?
Ano yemendir, gülü çemendir
Giden gelmiyor, acep nedendir?
Burası Muş’tur yolu yokuştur
Giden gelmiyor acep ne iştir?
SEVGİ ÇİÇEKLERİ
Dallarda çiçek çiçek, tarlada başak başak
Ocakta alev alev, biz sevgi çiçekleri
Halay başı çek çek, bizim halayı
Tutuşan bu eller sarsın dünyayı
Denizin mavisinde, yaprağın yeşilinde
Barışın çağrısında biz sevgi çiçekleri
Halay başı çek çek, bizim halayı
Tutuşan bu eller sarsın dünyayı
ÇOBANIN KULÜBESİ
Çobanın kulübesi sazdan samandan
İçeri girilmiyor tozdan dumandan
Çoban ninen ölmüş bıraksana kavalı
Ben bırakmam kavalı, ah niye ölmüş zavallı
Çoban annen ölmüş bıraksana kavalı
Ben bırakmam kavalı, ah niye ölmüş zavallı
Çoban baban ölmüş bıraksana kavalı
Ben bırakmam kavalı, ah niye ölmüş zavallı
Çoban nişanlın ölmüş bıraksana kavalı
Ben bıraktım kavalı, ah niye ölmüş zavallı
Çobanın kulübesi sazdan samandan
İçeri girilmiyor tozdan dumandan
Çoban ninen ölmüş bıraksana kavalı
Ben bırakmam kavalı, ah niye ölmüş zavallı
Çoban annen ölmüş bıraksana kavalı
Ben bırakmam kavalı, ah niye ölmüş zavallı
Çoban baban ölmüş bıraksana kavalı
Ben bırakmam kavalı, ah niye ölmüş zavallı
Çoban nişanlın ölmüş bıraksana kavalı
Ben bıraktım kavalı, ah niye ölmüş zavallı
HALAY BAŞI KİM ÇEKER
Halay başı kim çeker(2)
Bir edalı kız çeker(2)
O kız yolu şaşırmış(2)
İnşallah bize gider(2)
KARA KEDİ RONDU
1. Karakedi: Dolaştım bodrum kiler
Bulamadım hiçbir av
Aç kaldı bizim kiler
Mırı mır mır mırnav
Çocuklar:Aramızda işin ne
Kara kedi mırnav pist
Mutfakta bak işine
Kara kedi mırnav pist
2. Karakedi: Olaydım ben bir köpek
Isırırdım hav hav hav
Üstüme varmayın pek
Mırı mır mır mırnav
Çocuklar:Kirlidir ağzı yüzü
Üstü başı pis mi pis
Kovalım şu yüzsüzü
Kara kedi mırnav pist
İYİLİK YAP
İyilik yap, iyilik bul
Kim kazanmış kötülükten(2)
Kötünün başına gelmedik olmaz
Kimsenin ettiği kimseye kalmaz(2)
İyilik yap, iyilik bul
Kim kazanmış kötülükten(2)
Kötünün başına gelmedik olmaz
Kimsenin ettiği kimseye kalmaz(2)
İyilik yap, iyilik bul
Kim kazanmış kötülükten(2)
HIRÇIN SAAT
Tiki tiki tiki tak kol saatimle hep birlik
Teke teke teke tek cep saatimle bir köstek
Çın çın çın sabahları pek hırçın
Çan çan çan tokmağı ne kocaman
Dan dan dan kule gibi meydan
KIRLARA DOĞRU
Serin esen rüzgar
Çiçek kokan kırlar
Bekler bizi arkadaşlar
Yolculuk var
Gümüş dere boyu
Soğuk pınar suyu
Bekler bizi arkadaşlar
Yolculuk var
Cennet gibi bağlar
Sisli yüce dağlar
Bekler bizi arkadaşlar
Yolculuk var
Şu gölgeli orman
Şu neşeli harman
Bekler bizi arkadaşlar
Yolculuk var
KEDİM
Benim kedim çok hoştur
Miyav miyav miyav der
Benim kedim çok güzel
Miyav miyav miyav der
Sütünü o çok sever
Tüylerini temiz ister
Benim kedim çok hoştur
Miyav miyav miyav der
Benim kedim çok güzel
Miyav miyav miyav der
Mırnav mırnav kedicik
Gel sana boncuk takayım
Pisi pisi pisi pisi kedicik
Gel ikimiz oynayalım
Benim kedim çok hoştur
Miyav miyav miyav der
Benim kedim çok güzel
Miyav miyav miyav der
Oyunu o çok sever
Yumakları oynar çözer
Benim kedim çok hoştur
Miyav miyav miyav der
Benim kedim çok güzel
Miyav miyav miyav der
KÜÇÜK KARDEŞ
Minicik minicik bir can.Gözleri mercan.
Minicik minicik bir can.Ben sana hayran.
Küçük kardeş, küçük kardeş.Can, can, can.
Minik kardeş, minik kardeş.Can, can, can.
Konuşmayı bilmezsin.Yürümeyi bilmezsin.
Minik bana gel desem.Gelmeyi bilmezsin.
Küçük kardeş, küçük kardeş.Can, can, can.
Ufacık tefecik başlı.Gözleri yaşlı.
Karacık kuracık tenli.Yay gibi kaşlı.
Yoruldun mu? Acıktın mı? Neden sustun?
Darıldın mı? Gücendin mi?Neden küstün?
Küçük kardeş, küçük kardeş.Can, can, can.
Minik kardeş, minik kardeş.Can, can, can.
KIŞ BİTİYOR
Kış bitiyor artık bahar gelecek
Çiçekler açacak kuşlar ötecek(2)
Yağmurlar göklerden bereketiyle
Şakır şakır yağacak yüzler gülecek(2)
Dere tepe renk renk çiçek açacak
Çayırda kuzular zıp zıp koşacak(2)
Çimenler bizlere yeşil bir halı
Koşun çocuklar hazır salıncak(2)
İSTANBUL DİREKLER ARASI DÜET
Erkek: Bu bekarlıktan bıktım usandım
Metreslerimden hiç tat almadım
Bayan: Bu bekarlıktan bıktım usandım
Nasiplerimden hiç tat almadım
Erkek: Şimdi var bir arzum, evlenmektir kararım
Lakin münasip bir bayan nerden bulayım?
Bayan: Şimdi var bir arzum, evlenmektir kararım
Lakin münasip bir koca nerden bulayım?
Erkek: İşte bir bayan pek mini mini
Acep söylesem sever mi beni?...
Matmazel bana verir misin elini?
Bayan: Al efendim bu elin sensin sahibi
Erkek: Matmazel bana verir misin kalbini?
Bayan: Al efendim bu kalbin sensin sahibi
Beraber: Bizi görenler sakın korkmasınlar
Bir eş bularak mutlu olsunlar.
KIRMIZI BALIK
Kızmızı balık gölde
Kıvrıla kıvrıla yüzüyor
Balıkçı Hasan geliyor
Oltasını atıyor
Balıkçı seni tutacak
Sepetine atacak
Sakın yemi yeme
Kırmızı balık kaç kaç
Kırmızı balık kaç.
ERKEN YATARIM
Erken yatarım, erken kalkarım
Bir yumurtayı sütle çalkarım
Kızarmış ekmek, biraz da peynir
Aman efendim, ne güzel yenir.
TAVŞANIM
İki uzun kulağım
Bir fısıltıyı duyar
Keskin güçlü dişlerim
Küçük bir kuyruğum var
Haydi haydi biliniz
Çok kolay bir adım var
Bilemezseniz adımı
Darılırım çocuklar
Ben havucu çok yerim
Lahanayı severim
Yokuşu hızlı çıkar
İnişi güç inerim
Haydi haydi biliniz
Çok kolay bir adım var
Bilemezseniz adımı
Darılırım çocuklar
POSTACI
KORO: Bak postacı geliyr
Selam veriyor
Herkes ona bakıyor
Merak ediyor
ÇOCUK: Çok teşekkür ederim
Postacı sana
Pek sevinçli haberler
Getirdin bana
POSTACI: Bu gün yalnız bu kadar
Darılmayınız
Yarın yine gelirim
Hoşçakalınız
KORO: Haydi git güle güle
Uğurlar olsun
Ellerin dert görmesin
Kısmetle dolsun
HIŞ HIŞI HANÇER
Hışhışı hançer boynuma le ley(2)
Küpeli kızlar yanıma
Ben halayın başıyam le ley
İncili küpe kaşıyam
Çekin halay dizilsin le ley
Mahmur gözler süzülsün
Ben halayın başıyam le ley
İncili küpe kaşıyam
NEŞELİ GÜNLER
Do bir küllah dondurma
Re masmavi bir dere
Mi derede bir gemi
Fa gemide bir tayfa
Sol papatyalı bir yol
La güneşten bir damla
Si Ayşe’nin kedisi
Ve yine tekrar sol mi do.
EKİN
Ekin ekilen yere
Sapı dökülen yere
Can kurban canım kurban da
Tohum dökülen yere
Aman deyim ne serin
Suyun yolları derin
Gördüm tohum dikerken de
Aslan yürekli gelin
MADIMAK
Madımak oylum oylum
Geliyor selvi boylum
Selvi boylum gelince
Şen olur benim de gönlüm
Oy madımak, tek tüke sakalı
Oy madımak, evelik yemlik
Oy madımak, kuş kuş yemlik
ARPA BUĞDAY GEÇ OLUR
Arpa buğday geç olur
Hey canım
Güzeller güleç olur
Geç amman amman
Güzellerin güleci
Hey canım
Her derde ilaç olur
Geç amman amman
DALDALAN
Daldalan daldalan
Daldan aşağı
Saçları dökülür
Belden aşağı
Daldalan daldalan
Dalın üstüne
Bir saat bir köstek
Belin üstüne
Daldalan daldalan
Kız ninen gelmiş
Kız ninen gelmeden
Gör neler olmuş
Daldalan daldalan
Dalın üstüne
Bir saat bir köstek
Belin üstüne
Kapıda durmuşsun
Sandım hanımsın
Önce iki gözüm
Sonra canımsın
Önce daldalanınsın
Sonra benimsin
ÇİÇEKLERİN DİLİ
(Çiçekli basma elbise, omuzda ilgili çiçeğin yapay süsü.Eller belde, nakarat bölümüyle, müziğin ritmine uygun sekerek sahneye girerler, yuvarlak oluştururlar.)
Çiğdem der ki ben alayım
Yiğit başına belayım
Her çiçekten ben alayım
Benden ala çiçek var mı?(İlk çocuk, ortaya eller havada, şarkısını söyleyerek nazlı nazlı esneyerek girer. Diğerleri elleriyle bu kızı gösterirler.)
Lale der ki be hey Tanrım
Benim boynum neden eğri?
Yardan ayrı düştüm gayrı
Benden ala çiçek var mı ?(Lale boynunu eğerek hareket eder)
Sümbül der ki boynum uzun
Yapraklarım düzüm düzüm
Beni ak gerdana dizin
Benden ala çiçek var mı?Çiçek var mı? Hey...(Seçilen kişinin boyu uzun olmalı)
Nergis der ki ben alayım
Sarı kayalarda gizliyim
Mavi gökte mavi gözlüyüm
Benden ala çiçek var mı?
(En sonunda nakarat topluca söylenir. Seyircilere doğru yürünür. Kavis yapılarak dönülür)
NAKARAT:Al baharlı mavi dağlar
Yarim gurbet elde ağlar, elde ağlar, elde ağlar. Hey...
(Sağ ayak ileri+topuk kalkık+ayak burnu ile hafif vurarak+solu yana getir+tekrar solu at+aynı şekilde sağı yanına getir. Ayak öbür ayağın yanına gelince dizlerden yaylandırılır.
SÜPÜRGESİ YONCADAN
Süpürgesi yoncadan aman of(2)
Gayet beli inceden of(2)
Ben seni sakınırım aman of(2)
Yerdeki karıncadan of(2)
Vay bana vaylar bana aman of(2)
Yıl oldu aylar bana of(2)
Susadım su isterim aman of(2)
Su vermez çaylar bana of(2)
VÜCUDUMUZ
İki elim iki kolum
Bacaklarım var
Her insanda bir burun
Bir de ağız var
Sen hiç gördün mü?
Üç kulaklı bir adam. Ha ha ha ha ha
Olur mu hiç üç kulak?
Dön de aynaya bak.
İki gözüm iki kaşım
Kirpiklerim var
İnci gibi dişlerim
Bir de çenem var
Sen hiç gördün mü?
Üç dudaklı bir adam. Ha ha ha ha ha
Olur mu hiç üç dudak?
Dön de aynaya bak.
HOROZ
Horozumu kaçırdılar, damdan dama uçurdular
Suyunada pilav pişirdiler
Gah bili bili bili bili bil
Bili bili billi çilli de horozum kayboldu.
Horozumun tüyü kara, sesi gider Üsküdar’a
Bugünlerde düştüm dara
Gah bili bili bili bili bil
Bili bili billi çilli de horozum kayboldu.
MİNİ MİNİ BİRLER
Mini mini birler
Çalışkandır ikiler
Ela gözlü üçler
Dayak yiyen dörtler
Misafirdir beşler
Altılar kalemimi çaldılar
Yediler yemeğimi yediler
Sekizler seksek olup gittiler
Dokuzlar doktor olup gittiler
Onlar bizi okutanlar.
İNDİM HAVUZ BAŞINA
İndim havuz başına
Bir kız çıktı karşıma
Sevda nedir bilmezdim
O getirdi başıma
Gelemem ben gidemem ben
Her güzele gönül veremem ben
Aç kolların sar boynuma
Üşüdüm üşüdüm saramam ben
Havuz başında kurna
Çapkın karşımda durma
Yeter gayri kalbimden vurma
Gelemem ben gidemem ben
Her güzele gönül veremem ben
Aç kolların sar boynuma
Üşüdüm üşüdüm saramam ben
KÜÇÜK KURBAĞA
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, kulağın nerede ?
Kulağım yok kulağım yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, kuyruğun nerede ?
Kuyruğum yok kuyruğum yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, yelkenin nerede ?
Yelkenim yok yelkenim yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, gözlerin nerede ?
Gözlerim yok gözlerim yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)(Kurbağa taklidiyle dramatize edilebilir)
YALANCI ÇOBAN
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde
Bir küçük çoban varmış yalancılık yaparmış
KORO: Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
Sürüsünü alarak, kavalını çalarak
Çıkmış bir gün kırlara çiçekli bayırlara
KORO: Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
“Kurt var!” diye bağırmış köy halkını çağırmış
Sopayı alan koşmuş, fakat kurt falan yokmuş
KORO: Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
Herkes kızmış söylenmiş, çoban gülmüş eğlenmiş
Hepinizi aldattım, kurt falan yoktur demiş
KORO: Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
Günler geçmiş aradan kurt anlar mı şakadan
Bir kocaman kurt dalmış, çobanı korku almış
KORO: Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz
“Kurt var!” diye bağırmış, köy halkını çağırmış
Fakat kimse gelmemiş, yalancıyı kurt yemiş
KORO: Yalancı yalancı sana kimse inanmaz
Yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz(Dramatize yapılabilir)
GEL BİZE KATIL BİZE
Gel bize katıl bize
Hem oyuna hem söze
Türkü söyleyip oy oy
Oynayalım loy loy
El ele tutuşalım
Halkaya katışalım
Haydi gülüm sen de gel
Oynayalım loy loy
Üç adımda sağa koş
Bir adımda sola koş
Bak ne güzel ne de hoş
Oynayalım loy loy
Hareketleri:
1.Kıta: Kız-Erkek +Kız-Erkek Yan yana düz sıra, eller belde sekerek ve şarkı söyleyerek sahneye girer, devam ederek halka oluştururlar.Kızlar halkanın içinde, oğlanlar dışında olacak biçimde halkaya yerleşirler.
2. Kıta: Eşler el ele tutuşarak oyuna devam ederler
3. Kıta: Yuvarlağın dışına üç adımla yürünür, üç adımla yeriye, eski yerlerine gelinir. Bu figür iki kez tekrarlanır.
SON:Son kez birinci kıtaya dönülür, oğlanlar çömelir, kızlar etrafında dönerler. Halka şeklinden düz yürümeye devam ederler. Sonra eller belde, tek sıra halinde sekerek sahneden çıkarlar.
TÜRKMEN KIZI
Türkmen kızı, türkmen kızı
Yanakları kan kırmızı(2)
Nazlı nazlı yürü fistanını sürü(2) (sekerek yürü,çömel)
Türmen kızı ekin biçer
Testisinden ayran içer(2)
Lıkır lıkır lıkır lıkır lıkır lıkır(2)
Türkmen kızı saçın tarar
Ayna düşmüş yerde arar(2)
Ayna nerde nerde(2)
Türkmen kızı inek sağar
İnek tepmiş dizin oğar(2)
Aman aman aman, benim halim yaman(2)
Türkmen kızı elma soyar
Elin kesmiş kanlar akar(2)
Lili lili lili lili lili lili (2)
Türkmen kızı aynaya bakar
Ayna düşmüş yerde arar(2)
Ayna nerde nerde, parçalanmış yerde(2)
Türkmen kızı döner oynar
Ellerin kına yakar(2)
Kına nerde nerde, Türkmen bizim evde(2) (Sekerek yürünür,iş anında hareketler yapılır)
Hareketleri:
Düz ve sıçrayarak yürümeyla halka oluşturulur. Taklitlere sıra gelince halkadaki hareket durur.
Sıçramalı yürüme: Sağ ayağı ileri at, üstünde zıpla, sol ayağı at, zıpla
Düz yürüme: Sağı at ve solu yanına getir.
ELBİSELERİM
Hep yeşildir elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
İlkbaharı cicim çok sevdiğim için
Hep yeşildir giyindiklerim
Hep sarıdır elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Sonbaharı cicim çok sevdiğim için
Hep sarıdır giyindiklerim
Hep mavidir elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Gikyüzünü cicim çok sevdiğim için
Hep mavidir giyindiklerim
Hep beyazdır elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Papatyayı cicim çok sevdiğim için
Hep beyazdır giyindiklerim
Hep pembedir elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Ben şafağı cicim çok sevdiğim için
Hep pembedir giyindiklerim
Hep morludur elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Mor dağları cicim çok sevdiğim için
Hep morludur giyindiklerim
Hep kırmızı elbiselerim
Ben bu rengi pek çok severim
Al bayrağı cicim çok sevdiğim için
Hep kırmızı giyindiklerim
Hareketleri:
Tek sıra halinde sekerek sahneye gelinip halka oluşturulur. Halka hareketi durur. Renk sırası gelen öğrenci; sağ eli kalça üzerinde sol eli eteğinin ucunu tutarak halka ortasında şarkısını söyleyerek ilerler. Şarkının bitimine yakın hareketine devam ederek halkadaki yerini alır. Diğer renk işine devam eder.
NURE HALAYI
Bahçalarda bal erik hele Nure
Dallarını eğerik zalım Nurey
Bize Harputlu derler hele Nure
Ölene dek severik zalım Nurey
Dama çıkmış bir güzel hele Nure
Fistanı gel gel eder zalım Nurey
Senin o kaşın gözün hele Nure
Beni divane eder zalım Nurey
Hareketleri:
Kız+Erkek eller omuzda, birbirine kenetlenmiş durumda sıralanırlar. Yan yan giderek sağ ayak atılır, sol ayak yanına getirilir. Bu hareket müziğe göre önce yavaş yavaş başlayarak müzikle beraber hızlanır. Bu şekilde ilerlenerek halka oluşturulur. Böylece devam edilir. Yavaşlanarak tek sıra halinde yavaş biçimde oyun alanından çıkılır.
Kızlar: Pembe şalvar+Pembe yelek
Erkekler: Siyah şalvar+Siyah yelek+Beyaz gömlek+Başlarında fes
DUMLUPINAR
Dumlupınar geldik sana
Yüzsürmeye toprağına
Dumlupınar Dumlupınar
Ne de şirin bağların var
Ey gelincik nedir tasan
Sevgilinden ırakmısın
Şehitlerin al kanından
Yaratılmış bayrakmısın
Dumlupınar suyun kevser
Armağanın büyük zafer
Dumlupınar Dumlupınar
Bu gün herkes seni arar
MALATYA
Malatya, Malatya bulunmaz eşin-Hey
Gönülleri coşturan ayda güneşim-Hey
Malatya’yı baştan başa çiçek bürümüş-Hey
Malatya’yı gençleri almış yürümüş-Hey
Aman aman aman Kemekli misin?-Hey
Malatya’ya gelmeye yeminli misin?-Hey
SÜT İÇTİM
Süt içtim dilim yandı amanın amanın
Ateşte kilim yandı kız sana hayramım
Ben kilimde değilim amanın amanın
Ateşten elim yandı yandı kız sana hayranım
Jandarmayım jandarma amanın amanın
Beni yoldan dönderme kız sana hayranım
Üç günlük izinliyim amanın amanın
Canıma kast eyleme kız sana hayranım
Jandarma çavuşuyum amanın amanın
Yol verin savuşayım kız sana hayranım
Beni çavuş sanmayın amanın amanın
Bölüğün başkanıyım kız sana hayranım
KARADENİZ TÜRKÜSÜ
Dağlar gibi dalgaları
Ben aşarım aşarım
Takamın içerisinde
Saray gibi yaşarım
Yağmur yağıyor yağmurda
Başıma tane tane
Karadeniz uşağı da
Dünyalarda bir tane
Ben kemençe çalamam da
Dayım darılır bana
Bir horon havası vur da
Kurban olayım sana
MEVSİMLER
Bir yılda tam dört mevsim var
Hepside ayrı isim
Gel birlikte sayalım
Takalım birer isim
İlkbahar, yaz, sonbahar
Kış gelince kar yağar
Haydi haydi evine
Her tarafta soğuk var
HELVACI
Çadır altı minare
El ettim eski yare
Can kurban canım kurban da
Setne pantollu yare
Helvacı helva
Kendir tohumlu helva
Şeker lokumlu helva
Bu dağda ot bitmez mi?
Süpürseler gitmez mi?
Kız ben senin elinden de
Çektiklerim yetmez mi?
Helvacı helva
Kendir tohumlu helva
Şeker lokumlu helva
FELEK
Bilmem şu feleğin bende nesi var
Her gittiği yerde yar ister benden
Sanki benim mor sümbüllü bağım var
Zehmeri ayında canım gül ister benden
Yoruldum da yol üstünde oturdum
Güzeller başıma toplansın diye
Gittim padişahtan ferman getirdim
Herkes sevdiğine canım kavuşsun diye
Evlerinin önü armut ağacı
Düşürdü bu derde yoktur ilacı
Eğer senin gönlün bende yok ise
Sen bana kardeş de canım ben sana bacı.
ELİF ELİF DİYE( Karacaoğlandan)
İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye
Elifin uğru nakışlı
Yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elif Elif diye
Elif kaşlarını çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye
Evlerinin önü çardak
Elifin elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif diye
Karacaoğlan eğmelerin
Gönül sevmez değmelerin
İliklenmiş düğmelerin
Çözer Elif Elif diye
İLAHİ(Yunus Emre’den)
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dünü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni
Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver anları
Bana seni gerek seni
Yunus’dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni
AŞK NEYLEDİ(Yunus
Emre’den)
Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadı beni kane
Ne akilim, ne divane
Gel gör beni aşk neyledi
Gah eserim yeller gibi
Gah tozarım yollar gibi
Gah coşarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi
Ya elim kaldır beni
Ya vaslına erdir beni
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi
Mecnun olup da yürürüm
O yari düşte görürüm
Uyanır malul olurum
Gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost elinden avareyim
Gel gör beni aşk neyledi
ÖTME BÜLBÜL
Ötme bülbül ötme, şen değil bağım
Dost senin derdinden ben yana yana
Tükendi fitilim eridi yağım
Dost senin derdinden ben yana yana
Ya dost ya dost ya dost dost
Deryadan ayrılmış sellere döndüm
Ateşi kararmış küllere dönüm
Vakitsiz açılan güllere döndüm
Dost senin derdinden ben yana yana
Ya dost ya dost ya dost dost
Pir sultan abdalım, doldum eksildim
Yemeden içmeden sudan kesildim
Halkımı sevdiğim için asıldım
Dost senin derdinden ben yana yana
Ya dost ya dost ya dost dost
ALLI TURNAM
Allı turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle(2)
Gülüm gülüm, kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar hey
Vay gülüm gülüm, kız gülüm gülüm
Tutmuyor elim turnalar hey
Eğer bizi sual eden olursa
Boynu bükük, benzi soluk yar söyle
Gülüm gülüm, kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar hey
Vay gülüm gülüm, kız gülüm gülüm
Tutmuyor elim turnalar hey
Allı turnam ne gezersin havada
Kanadım kırıldı kaldım yuvada
Gülüm gülüm, kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar hey
Vay gülüm gülüm, kız gülüm gülüm
Tutmuyor elim turnalar hey
Ne onmamış bir kul idi dünyada,
Akşam oldu allı turnam dön geri
Gülüm gülüm, kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar hey
Vay gülüm gülüm, kız gülüm gülüm
Tutmuyor elim turnalar hey
NE AĞLARSIN
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım(2)
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Göklere erişir feryadım ahım
Bu da gelir bu da geçer ağlama(2)
Bülbülün çevresi dikendir hardır(2)
Bülbül gül elinden ah ile zardır
Ne de olsa kışın sonu bahardır
Bu da gelir bu da geçer ağlama(2)
Daimiyem her can ermez bu sırra(2)
Eyüp sabır ile girdi Mısıra
Koyun olduk ağladık ardı sıra
Bu da gelir bu da geçer ağlama(2)
YOL VER DAĞLAR
Başı duman pare pare
Yol ver dağlar yol ver bana(2)
Gönlüm gitmek ister yare
Yol ver dağlar yol ver bana(2)
Ömrümün uzun yolu
Geçip gitsem yare doğru
Gözlerim yaş dolu dolu
Yol ver dağlar yol ver bana(2)
Aşık olmak benim karım
Çok aradım nazlı yarim
Dudu dillim sitemkarım
Yol ver dağlar yol ver bana(2)
Karlı dağlardan aşmadım
Ben o yare hiç küsmedim
Daha umudum kesmedim
Yol ver dağlar yol ver bana(2)
MERHABA
Çoktan beri görmediğim
Dostlar merhaba merhaba
Deste deste dermediğim
Güller merhaba merhaba
Canlar merhaba merhaba
Dostlar merhaba merhaba
Merhaba...
UZUN İNCE BİR YOLDAYIM(Aşık Veysel)
Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece gündüz gece... Hey...
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece gündüz gece... Hey...
Veysel şaşar işbu hale
Gah ağlaya gahı güle
Ulaşmak için menzile
Gidiyorum gündüz gece gündüz gece... Hey...
KARLI KAYIN
Karlı kayın ormanında
Yürüyorum geceleyin
Efkarlıyım efkarlıyım
Elini ver nerde elin
Memleket mi yıldızlar mı
Gençliğim mi daha uzak
Kayınların arasında
Bir pencere sarı sıcak
Ben ordan geçerken biri
Amca dese gir içeri
Girip yerden selamlasam
Hane içindekileri
Yedi tepeli şehrimde
Bıraktım gonca gülümü
Ne ölümden korkmak ayıp
Ne de düşünmek ölümü
BAĞLANDI YOLLARIM
Bağlandı yollarım kaldım çaresiz oy
Gayri bana dünya karalandı gel gel
Serildi dertlerim artsız amansız
Üst üste dizildi sıralandı gel gel
Gülüm gel gel yavrum gel gel
Babam gel gel gel...
Yari görseyidim haftada ay da oy
Sevip ayrılmakta ne buldum fayda oy
Azrail göğsümde canım hay hay da oy
Ciğerimin ucu parelendi gel gel
Gülüm gel gel yavrum gel gel
Balam gel gel gel...
İNATÇI KEÇİLER
Bir köprüde karşılaşmış iki inatçı keçi
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
Hep huysuzluk inatçılık bu keçilerin suçu
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
Büyük keçi demiş :
-Yol ver önce ben geçeceğim
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
Küçük keçi demiş:
-Verirsem öleceğim.
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
Tam köprünün ortasında iki keçi toslaşmış
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
İkisi de suya düşmüş bunu görenler şaşmış
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
Keçilerin inatçısı suya düşer boğulur
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
İnsanların inatçısı kimbilir ki ne olur?
Ha ha hay ha ha hay ha ha ha ha hay
23 NİSAN MARŞI
23 Nisan kutlu olsun
Sevinin çocuklar
Övünün büyükler
23 Nisan mutlu olsun
Çok büyük bayram bu bayram
Herkese kutlu olsun
Çok büyük bayram bu bayram
Herkese mutlu olsun.
23 NİSAN
Sanki her tarafta
Var bir düğün
Çünkü en şerefli
En mutlu gün
Bugün
Yirmi üç nisan
Hep neşeyle
Doluyor insan.
ILGAZ TÜRKÜSÜ
Ilgaz Anadolu’nun
Sen yüce bir dağısın
Baharda yer yüzünde
O cennetin bağısın
Yalçın kayalıklar
Göklere yükseliyor
Senin dumanlı başın
Bulutları deliyor
Yükseklerden akıyor
Ne güzel berrak sular
Eteklerinde otlar
Sürülerle kuzular
AĞRI DAĞINDAN UÇTUM
Ağrı dağından uçtum
Çayır çimene düştüm
Bağda havladı kurdum
Atım terledi durdum
Ne çileli başım var
Vefasız yare düştüm
Karşıdan gelen dilber
Beni yürekten vurdu
YAYLALAR
Ay akşamdan ışıktır, yaylalar yaylalar
Yüküm şimşir aşıktır
Diloy diloy yaylalar
Ay akşamdan aşta gel, yaylalar yaylalar
Cılga yola düşte gel
Diloy diloy yaylalar
Sen git de ablan gelsin, yaylalar yaylalar
Henüz yaşın küçüktür
Diloy diloy yaylalar
BİR ÇOCUK
Bir gün birgün bir çocuk
Evine de gitmiş kimse yok
Açmış bakmış dolabı
Şeker de sanmış ilacı
Yemiş yemiş bitirmiş
Akşama başlamış sancı
Kıvrım kıvrım kıvranmış
Yaptığından utanmış
MERDİVEN
Yukarıya çıkalım
Aşağıya inelim
Şimdi de dinlenip
Bir daha deniyelim
Yukarısı la olsun
Aşağısı re olsun
Şimdi de seslerin
Hepsine bir ad konsun
ÖĞRETMENİM
Öğretmenim canım benim canım benim
Seni ben pek çok pek çok severim
Sen bir ana sen bir baba
Her şey oldun artık bana
Okut öğret ve nihayet
Yurda yarar bir insan et
ALİ BABANIN ÇİFTLİĞİ
Ali Baba’nın bir çiftliği var
Çiftliğinde kuzuları var
Me me diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba’nın
Ali Baba’nın bir çiftliği var
Çiftliğinde inekleri var
Mö mö diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba’nın
Ali Baba’nın bir çiftliği var
Çiftliğinde tavukları var
Gıt gıt gıdak gıt gıt gıdak diye bağırır
Çiftliğinde Ali Baba’nın
Ali Baba’nın bir çiftliği var
Çiftliğinde arıları var
Vız vız diye uçuşur
Çiftliğinde Ali Baba’nın
BASTIM DA KIRILDI
Bastımda kırıldı iğdenin dalı vay dalı
Kötüye düşenin böyle olur hali diller diller
Güzelsin diller diller
Kaymaksın diller diller
Oynaksın diller diller
Narinay ninay nom, Narinay ninay nom.
Arabacı arabanı koş getir, koş getir
Ben ölüyom, mezarıma taş getir diller diller
Güzelsin diller diller
Kaymaksın diller diller
Oynaksın diller diller
Narinay ninay nom, Narinay ninay nom.
Arabacı arabanı yellendir yellendir
Şeker al da şu çocuğu dillendir diller diller
Güzelsin diller diller
Kaymaksın diller diller
Oynaksın diller diller
Narinay ninay nom, Narinay ninay nom.
Sabahınan esen seher yelini yelini
Benim gönlüm divane mi deli mi diller diller
Güzelsin diller diller
Kaymaksın diller diller
Oynaksın diller diller
Narinay ninay nom, Narinay ninay nom.
Köşelerden melil mahsun bakarsın bakarsın
Yoksa bu gün ayrılığın günü mü diller diller
Güzelsin diller diller
Kaymaksın diller diller
Oynaksın diller diller
Narinay ninay nom, Narinay ninay nom.
CİLVELİ OY
İndim dere ırmağa oy nanayda Cilvelioy nanayda
Zeytin dalı kırmaya oy nanayda Cilvelioy nanayda
Geldim seni almaya oy nanayda Cilvelioy nanayda
Başladım ağlamaya oy nanayda Cilvelioy nanayda
Nayda nayda nanayda oy nanayda
Cilveli oy nanayda
Bir sen söyle bir de ben oy nanayda Cilvelioy nanayda
Karşıda gül menevşe oy nanayda Cilvelioy nanayda
Senin yarin gül ise oy nanayda Cilvelioy nanayda
Benimki mor menekşe oy nanayda Cilvelioy nanayda
Nayda nayda nanayda oy nanayda
Cilveli oy nanayda (Üç adımla horon veya halay çekilir)
İZMİR’İN DAĞLARINDA
İzmir’in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda sırmalar saçar
Bozulmuş düşman yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları bağrıma bastım
Kader böyle imiş ey garip ana
Canım feda olsun güzel vatana
Türk oğluyum ben ölmek isterim
Toprak diken olsa yatağım derim
Allahtan utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
İZMİR’İN KAVAKLARI
İzmir’in kavakları
Dökülür yaprakları
Bize de derler çakıcı
Yar fidan boylum
Yıkarız konakları
Selvi senden uzun yok
Yaprağında duzum yok
Kamalı da zeybek vuruldu
Yar fidan boylum
Çakıcıya sözüm yok.
MASAL
Dağlar ardında bir orman varmış
Orta bütün hayvanlar
Mutlu yaşarmış
Bir insan gelmiş
Çok da zalimmiş
Vurmuş bir bir onları
Kesmiş ormanı
Yağmur yağmamış
Güneş doğmamış
O zalimin sonunu gören olmamış
HAYVANLAR
Köpeğim hav hav hav hav der
Köpeğim benden et ister
Hadi gel hadi gel cici köpeğim
Hadi gel sana ben et vereyim
Kedicim mırnav mırnav der
Kedicim benden süt ister
Hadi gel hadi gel cici kedicim
Hadi gel sana ben süt vereyim
Eşeğim ai ai der
Eşeğim benden ot ister
Hadi gel hadi gel cici eşeğim
Hadi gel sana ben ot vereyim
Tavuğum gıt gıt gıdak der
Tavuğum benden yem ister
Hadi gel hadi gel cici tavuğum
Hadi gel sana ben yem vereyim
HAYVANLAR
Damda leylek tak tak tak
Suda ördek vak vak vak
Derede kurbağa vırrak vırrak
Evde kedi mırnav mırnav
Yolda köpek hav hav hav
Sevimlidir hayvanlar,sevimlidir onlar
GU-GUK
Gu-guk gu-guk ne mutlusun
Ulu ormanla, o şen yuvanla
Gu-guk gu-guk ne mutlusun
Gu-guk gu-guk ne hoş sesin
Rüzgar inlerken, orman dinlerken
Gu-guk gu-guk ne hoş sesin
KÜÇÜK KIZ
Küçük kız, küçük kız
Söyle bana nerdeydin
Dün sabah bekledim
Oynamaya gelmedin
Dün sabah bekledim
Hiç görünmedin
Sormayın halimi
Ah neler oldu?
Yüreğim sıkıştı
Gözlerim doldu
Başıma geleni eğer bilseniz
Çok üzüntü duyar
Ağlardınız siz
Vah vah seni çok üzgün gördük
Vah vah buna pek çok üzüldük
Dinleyin çocuklar bebeğim var ya
Hani uzanınca gözünü kapar ya
Hani oturunca açar yeniden
Dün sabah oynarken
Düştü elimden
Kırıldı!...
KÜÇÜK AYŞE
Küçük Ayşe, küçük Ayşe
Napıyorsun bana söyle
Bebeğime bakıyorum, ona mama veriyorum
Gülyüzünü öpüyorum, ona ninni söylüyorum
Lay,lay,lay,lay,lay,lay,lay,lay
Lay,lay,lay,lay,lay,lay,lay,lay
Küçük asker, küçük asker
Napoyorsun bana göster
Tüfeğime bakıyorum, palaskamı takıyorum
Kasketimi giyiyorum, ben kışlama gidiyorum
Lay,lay,lay,lay,lay,lay,lay,lay
Lay,lay,lay,lay,lay,lay,lay,lay
ANNEM
Küçücükken başucumda
Bana ninni söylerdin
Sabahları uyanınca
Beni okşar severdin
Benim annem güzel annem
Beni al kollarına
Kucağında uyut beni
Ninniler söyle yine
Bugün hala kulağımda
Çınlıyor tatlı sesin
Benim annem kalbimin sen
En güzel yerindesin
Benim annem güzel annem
Beni al kollarına
Kucağında uyut beni
Ninniler söyle yine
ANDIMIZ
Adımız andımızdır
Yoluna can koyarız(2)
Türk olmayı en büyük şeref
En büyük şeref ve şan sayarız(2)
Türküz Türküz dedikçe
Kalbimiz almakta hız(2)
Türk olmayı en büyük şeref
En büyük şeref ve şan sayarız(2)
ÇANAKKALE İÇİNDE
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyorum düşmana karşı
Of gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde bir dolu testi
Analar babalar ümidi kesti
Of gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde sıra sıra selviler
Yüzbaşılar oturmuş asker öğütler
Of gençliğim eyvah!
ÇOBAN
Ey çoban nedir kederin
Yalnızlık buymuş kaderin
Senden ırakmı
Senden ırakmı
Sürülerin
Derdini dökte ey çoban
Bu akşam biraz oyalan
Gene gezersin sürülerinle
Dertli çoban
NEŞELİ OL
Neşeli ol ki genç kalasın
Bu dünyadan da zevk alasın
Ümitler hep süslenir neşeyle
Neşeli ol ki genç kalasın
Neşeli ol ki hep artsın gücün
Yorgunluk nedir bilme bütün gün
Gayretler hep güçlenir neşeyle
Neşeli ol ki genç kalasın
SIRA OLALIM
Sıra olalım, sıra olalım
İnsanlara biz saygı duyalım(2)
Alışverişte Pazar yerinde
Çeşme başında dolmuşlarda
Otobüslerde sıra olalım
Kavga etmeden böyle geçmeden
Sıradakine biz saygı duyalım(2)
GEL BİZE KATIL BİZE
Gel bize katıl bize
Hem oyuna hem söze
Türkü söyleyip oy oy
Oynayalım loy loy
El ele tutuşalım
Halkaya katışalım
Haydi gülüm sen de gel
Oynayalım loy loy
Üç adımda sağa koş
Üç adımda sola kş
Bak ne güzel ne de hoş
Oynayalım loy loy
KUŞ SESLERİ
Kuş sesleri ovalara yayılır
İnsan buna hayran olur bayılır(2)
Bal yaparlar çiçeklerde arılar
Kuzucuklar taze çimen ararlar
Yeşillenmiş ağaçlarda yapraklar
Amber gibi mis kokuyor topraklar(2)
TÜRKLERİN GEMİSİ
Türklerin gemisi kırmızı direkli(2)
İçindeki askerler aslan yürekli(2)
Kaçma düşman kaçma,pişman olursun
Çanakkale boğazında teslim olursun(2)
Düşmanın gemisi sarı direkli(2)
İçindeki askerler saman yürekli(2)
Kaçma düşman kaçma,pişman olursun
Çanakkale boğazında teslim olursun(2)
ORMAN
Baltalar elimizde
Uzun ip belimizde
Biz gideriz ormana
Hey ormana
Yaşlı kütük seçeriz
Testereyle biçeriz
Biz gideriz ormana
Hey ormana
ORMAN
Kestane, gürgen, palamut
Altı yaprak, üstü bulut
Gel sen burda derdi unut
Orman ne güzel, ne güzel.
Dallar kol kola görünür
Yaprak yaprağa sürünür
Kışın karlara bürünür
Orman ne güzel, ne güzel.
KARGA İLE TİLKİ
Bir gün bir hırsız karga.Ha ha ha ha hay.
Bir parça peynir çalmış. Ha ha ha ha hay.
Konmuş bir dalda kalmış. Ha ha ha ha hay.
Etrafı seyre dalmış. Ha ha ha ha hay.
Ordan geçen bir tilki. Ha ha ha ha hay.
Şen sesinle öt demiş. Ha ha ha ha hay.
Aptal karga gak demiş. Ha ha ha ha hay.
Peyniri tilki yemiş. Ha ha ha ha hay.
EŞEĞİM
Eşeğim eşeğim güzel eşeğim
Uzat kulağını biraz öpeyim
Biraz öpeyim
Eşeğim üşümüş başı ağrıyor
Söyleyim anneme örsün bir bere
Eşeğimin ayağında kara pabuç var
Eskimiş yırtılmış durmadan ağlar
Durmadan ağlar
EŞEĞİM
Eşeğimin kulağından kepçe yapmalı, kepçe yapmalı
Kepçe gibi dağlar mor sümbüllü bağlar
Deh eşeğim deh deh, çüş eşeğim çüş çüş
Eşeğimin kuyruğundan fırça yapmalı, fırça yapmalı
Fınça gibi dağlar mor sümbüllü bağlar
Deh eşeğim deh deh, çüş eşeğim çüş çüş
Eşeğimin dişlerinden tarak yapmalı, tarak yapmalı
Tarak gibi dağlar, mor sümbüllü bağlar
Deh eşeğim deh deh, çüş eşeğim çüş çüş
Eşeğimin derisinden davul yapmalı, davul yapmalı
Davul gibi dağlar mor sümbüllü bağlar
Deh eşeğim deh deh, çüş eşeğim çüş çüş
EMİNEM
Eminem Eminem köyümün güzeli,
Bağlara gel Eminem.
Yeşillendi dağlar,yeşiller giy Eminem.
Annen, baban okşar sever;
Köy kızları seni över;
Ne tatlısın Eminem.
Eminem Eminem pınardan geliyor,
Su testisi elinde.
Çiçeklenmiş dallar,beyazlar giy Eminem
Tepelerden çiçek topla,
Saz çalalım sen de hopla,
Eğlenelim Eminem.
Eminem Eminem güneş batarken ah!
Kuzuların meliyor,
Yankılanır orman,gönlüm titrer Eminem.
Ilgıt ılgıt rüzgar eser,
Mırıl mırıl türkü söyler,
Mutlu uyu Eminem.
ANNEM
Küçücükken başucumda bana ninni söylerdin
Sabahları uyanınca beni okşar severdin
Benim annem güzel annem
Beni al dizlerine
Kucağında okşa beni
Ninniler söyle yine
CEMİLEM
Cemilemin gezdiği
Dağlar meşeli imanım
Haydi üç gün oldu
Cemilem ben bu derde düşeli
Gaydırı gubbak Cemilem
Nasıl nasıl edelim de biz bu işe
Nikahımız kıysın
Ünlen gelin hoca Memiş’i
Cemile kız ne gezersin havada
Basmada fistan
Parlak potin ayakta
Gaydırı gubbak Cemilem
Nasıl nasıl edelim de biz bu işe
Nikahımız kıysın
Ünlen gelin hoca Memiş’i
TREN GELİR
Tren gelir hoş gelir
Ley ley limi limi ley
Odaları boş gelir
Mini mini güzel gel bize
Duydum yolcular gelir
Ley ley limi limi ley
Sefa gelir hoş gelir
Mini mini güzel gel bize
Erciyes’e kar yağar
Ley ley limi limi ley
Kar altında güller var
Mini mini güzel gel bize
Ben mahleden geçerken
Ley ley limi limi ley
Pencereden yar bakar
Mini mini güzel gel bize
DELİLO
Dam başında hezen var.Delilo, delilo, destane
Hezende bir gezen var. Delilo, delilo, destane
Seni hezen kırarım. Delilo, delilo, destane
Gezdiğimi sezen var. Delilo, delilo, destane
Dama çıktım bir güzel. Delilo, delilo, destane
Elinde bir deste gül. Delilo, delilo, destane
Damın etrafı gezer. Delilo, delilo, destane
Kendisi gülden güzel. Delilo, delilo, destane
SARI GELİN
Evlerinin önü yoldur
Yoldan geçen karakoldur
Kurban olam sarı gelin
Gel suyunu burdan doldur
Al Fadimem, bal Fadimem
Yanakları gül Fadimem
Uyan uyan sabah oldu
Namazını kıl Fadimem
Şu dağların borcu musun?
Kız başımın tacı mısın?
Kurban olam sarı gelin
Sen çirkinin harcı mısın?
ÜŞÜDÜM
Üşüdüm üşüdüm a benim canım üşüdüm
Kürkünü giy kürkünü giy a benim canım kürkünü giy
Kürküm yok kürküm yok a benim canım kürküm yok
Alsana alsana a benim canım alsana
Param yok param yok a benim canım param yok
Çalsana çalsana a benim canım çalsana
Nereden nereden a benim canım nereden
Saraydan saraydan a benim canım saraydan
Asarlar keserler en güzelini seçerler
DALDA DURAN ÜÇ ELMA
Dalda duran üç elma(2)
Sende güzel sende güzel sende güzel koparma(2)
Al elmanın birisi(2)
Böyle güzel böyle güzel böyle güzel olur mu?(2)
Daldan düşen al elma(2)
Söyle güzel söyle güzel söyle güzel kalır mı?(2)
MENEKŞE
Menekşe buldum derede
Sordum evleri nerede
Üç beş güzel bir arada
Dilber dilber canım dilber
Gönlümün eğlesi dilber
Menekşeler tutam tutam
Arasına güller katam
Nice gurbet elde yatam
Dilber dilber canım dilber
Gönlümün eğlesi dilber
Menekşesi biçim biçim
Ben ağlarım için için
Çektiklerim senin için
Dilber dilber canım dilber
Gönlümün eğlesi dilber
Hareketleri:
Sağ ayağı yana at, solu yanına getir, 2 kere git, 2 kere geri gel
2 kere öne çık iki kere arkaya gel
NİKSARIN FİDANLARI
Kalenin bedenleri yar yar yar yandım
Koyverin gidenleri şinanay yavrum şinanay nay
Hopa şina şinanay şina nay nay
Şinanay yavrum şinanay nay
Kurudum kibrit oldum yar yar yar yandım
Üfürsen yanıyorum şinanay yavrum şinanay nay
Hopa şina şinanay şina nay nay
Şinanay yavrum şinanay nay
Kaleden iniyorum yar yar yar yandım
Çağırsan dönüyorum şinanay yavrum şinanay nay
Hopa şina şinanay şina nay nay
Şinanay yavrum şinanay nay
İpek bürük bürünmüş yar yar yar yandım
Niksarın fidanları şinanay yavrum şinanay nay
Hopa şina şinanay şina nay nay
Şinanay yavrum şinanay nay
KARA BASMA
Kara basma iz olur
Güzellerde naz olur
Gündüz gelme gece gel
Eller duyar söz olur
Hop ninnayıninnayı
Gel oynayı oynayı
Kara basma kayarsın
Sen bana ayarsın
Asker olduğum zaman
Günlerimi sayarsın
Hop ninnayıninnayı
Gel oynayı oynayı
Kar üstüne kan damlar
Dayanamaz buna canlar
Ne zaman düğünümüz var
Sayılmaz bu aylar
Hop ninnayıninnayı
Gel oynayı oynayı
MAÇKA YOLLARI
Maçka yolları taşlı
Geliyor sarı saçlı
Ne oldu sana yarim
Böyle gözlerin yaslı
Yukarı gel yukarı
Irmağın gözündeyim
Eller ne derse desin
Ben yine sözümdeyim
PAZARA GİDELİM
Pazara gidelim bir tavuk alalım
Pazara gidip bir tavuk alıp napalım
Gıt gıt gıdak gıt gıt gıdak diyelim
Hapur hupur hapur hupur yiyelim.
Pazara gidelim bir kedi alalım
Pazara gidip bir kedi alıp napalım
Miyav miyav miyav miyav diyelim
Hapur hupur hapur hupur yemeyelim.
Pazara gidelim bir köpek alalım
Pazara gidip bir köpek alıp napalim
Hav hav hav hav hav hav diyelim
Hapur hupur hapur hupur yemeyelim
Pazara gidelim bir ördek alalım
Pazara gidip bir ördek alıp napalım
Vak vak vak vak vak vak diyelim
Hapur hupur hapur hupur yiyelim.
GELİN AYŞEM
Koyun gelir yata yata
Çamurlara bata bata
Gelin Ayşe’m suya girmiş
Yosunları tuta tuta
Aman Ayşe’m yaman Ayşe’m
Dağlar başı duman Ayşe’m
Dağlar başı duman olsa
Seni burda komam Ayşe’m
Koyun gelir meleyerek
Kuzusunu arayarak
Gelin Ayşe’m suya gider
Zülüflerin tarayarak
Aman Ayşe’m yaman Ayşe’m
Dağlar başı duman Ayşe’m
Dağlar başı duman olsa
Seni burda komam Ayşe’m
Koyun gelir kuzu ile
Ayağının tozu ile
Gelin Ayşe’m sudan gelir
Yanı çifte kuzu ile
Aman Ayşe’m yaman Ayşe’m
Dağlar başı duman Ayşe’m
Dağlar başı duman olsa
Seni burda komam Ayşe’m
KÖPEK
Bir gün köpek uçmak istemiş
Birgün kargaya gitmiş
Karga ona anlatmış
Bizimki de inanmış
Tırmanıp koşa koşa
Balkonun kenarına
Açmış ayaklarını
Dikmiş kulklarını
Birkaç kere havlayıp
Atmış kendini yere
Köpek ölmüş. Vah vah vah...
Karga gülmüş. Hah hah hah...
BEBEK
Annem bana bir bebek aldı
Yanakları al aldı
Gözleri koyu ela
Saçları kumraldı
Bebeğimi okşarken çukulata verirdim
Yaramazlık yapınca kulağını çekerdim
Bir gün gittim adaya
Çiki çiki modaya
Orda bebeğimi kaybettim
Başladım ağlamaya
ÖĞRETMENİM
Aşımda ekmeğimde
İşimde...............
Ülkenin her yerinde
Sen varsın hep öğretmenim
Pırıl pırıl bir kalp desem
Sevgi hüner sanat desem
Can desem canım desem
Sen varsın hep öğretmenim
Köyümde kentlerimde
Yurdumun her yerinde
Dağlarda esen yelde
Sen varsın hep öğretmenim
HIŞ HIŞI HANÇER
Hış hışı hançer
Boynuma le ley
Küpeli kızlar yanıma
Ben halayın başıyam le ley
İncili küpe kaşıyam
Çekin halay dizilsin le ley
Mahmur gözler süzülsün
Ben halayın başıyam le ley
İncili küpe kaşıyam
PLEVNE TÜRKÜSÜ
Tuna nehri akmam diyor
Kenarımı yıkmam diyor
Ünü büyük Osman Paşa
Plevneden çıkmam diyor
Düşman Tuna’yı atladı
Karakolları yokladı
Osman Paşa’nın kolunda
Beşbin top birden patladı
Kılıcını vurdu taşa
Taş yarıldı baştan başa
Ünü büyük Osman Paşa
Zaferinle binler yaşa
Ünü büyük Osman Paşa
Askerinle binler yaşa
YENİ YIL
Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl
Bizlere kutlu olsun
Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl
Sizlere mutlu olsun
Eski yıl sona erdi
Yepyeni bir yıl geldi
Bu yıl olsun mutlu bir yıl
Bu yıl olsun hey hey
Kardeşiz biz hepimiz
Bitmesin hiç sevgimiz
Aramızda dargınlık yok
Aramızda hey hey
Mutlu olsun insanlar
Mutlu olsun tüm evren
Yeni yılda hep birlikte
Yeni yılda hey hey
YENİ YIL
Yeni yılın yeni yaşın
Kutlu olsun(2)
Çok çalış, çok yemek ye(2)
Uyu uyu uyu uyu
Büyü büyü büyü büyü.
DERE GELİYOR
Dere geliyor dere
Ya le le ya le le
Kumunu sere sere
Yalelellim
Al beni götür dere
Ya le le ya le le
Yarinin olduğu yere
Yalelellim
Amanın aman aman
Yamanın yaman yaman
Bizim düğün ne zaman
Yalelellim
Ben armutu dişledim
Yalele ya le le
Sapını gümüşledim
Yalelellim
Sevdiğimin ismini
Ya le le ya le le
Mintanıma işledim
Yalelellim
Armut dalda bir iki
Saydım baktım oniki
Onikinin içinde
En güzeli benimki
MOR KOYUN
Mor koyun meler gelir
Dağları deler gelir .Oy...
Hakikatli yar olsa
Geceyi böler gelir.Oy...
KARANFİL
Karanfil deste gider
Ha ha nanay
Kokusu dosta gider
Ha ha nanay
Nanay nanay
Ellerin malı nanay
Yürü bellerin şalı
Gün olur devran döner
Nanay nanay nanay nanay
Senin kalbinde kimler
Ha ha nanay
Benim kalbimde sensin
Ha ha nanay
KÜÇÜK ODUNCULAR
Yaşlı kütük seçeriz
Karşlıklı geçeriz
Testereyle biçeriz hop
Biçeriz
Ağacın yanında dur
Baltayı sağdan savur
Bir de sol taraftan vur
Kuvvetli vur
Kışın odun yanınca
Alevler parlayınca
Şarkı söyler oynarız hop
Oynarız.
MARDİN KAPISI
Mardin kapısından atlayamadım
Paralarım döküldü toplayamadım
O yare mektup yazdım, yollayamadım
Vurmayın gardaşlar ben yaralıyım
Mardin kapısından indim aşağı
Kınamayın gardaşlar ben yaralıyım
URFALIMISAN
Ben gülüyem gülmüsen
Ben seviyem sevmisen
Ben geliyem gelmisen
Çok naz ediysen Urfalımısan
Çok naz ediysen Harranlımısan
Sen esmersen güzelsen
Gözlerini süzersen
Ne gelirsen ne gidersen
Urfalımısan hep naz ediysen
Harranlımısan çok naz ediysen
BİTLİS’DE BEŞ MİNARE
Bitlis’de beş minare
Beri gel oğlan beri gel
Yüreğim dolu yare
Beri gel oğlan beri gel
İstedim yare gidem
Beri gel oğlan beri gel
Cebimde yok beş pare
Beri gel oğlan beri gel
Tüfeğim dolu saçma
Beri gel oğlan beri gel
Sevdiğim benden kaçma
Beri gel oğlan beri gel
99 yaram var
Beri gel oğlan beri gel
Bir yara da sen açma
Beri gel oğlan beri gel
SAMANYOLU
Sen kalbimin mehtabısın, güneşisin
Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
Sen ruhumun vazgeçilmez bir eşisin
Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
Ruhum senin, kalbim senin, ömrüm senin
Yıllar geçse ölmeyecek bende sevgin
Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
Uzaklara kaçıversek seninle biz
Bir gün elbez göze gelir bu sevgimiz
Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
MUALLİM
Penceresi camcama-Muallim
Selam söyle amcama-Muallim
Amcam kızını vermezse-Muallim
Turşu da kursun fincana-Muallim
Penceresi perdeli-Muallim
Çiçek açmış zerdali-Muallim
Sen böyle değildin-Muallim
Ablasından öğütlü-Muallim
Penceresi kapalı-Muallim
Kolu altın saatli-Muallim
YOĞURT KOYDUM DOLABA
Yoğurt koydum dolaba –Ellere vay
Bugün başım kalaba–Ellere vayvay
Yoğurdun üstü kaymak–Ellere vay
Seni doğuran ana–Ellere vay
Seni kimler doğurdu–Ellere vay
Kalaylı taş yoğurdu–Ellere vay
DARILDIN MI GÜLÜM BANA
Darıldın mı gülüm bana?
Hiç bakmıyorsun bu yana
Darıldıysan barışalım
Kumru gibi koklaşalım
Esmerim, güzelim,dudu dillim
Ben yanıyorum,amanallah,çok seviyorum
Bir gün nadim olacaksın
Beni çok arayacaksın
Ben ah edip ağladıkça
Sen Allah’tan bulacaksın
Esmerim, güzelim,dudu dillim
Ben yanıyorum,amanallah,çok seviyorum
DEMİRCİLER
Demirciler demiri nasıl döverler, nasıl döverler?
Böyle döverler, şöyle döverler(2)
Böyle mi böyle, şöyle mi şöyle(2)
Git yare söyle(2)
Ekinciler ekini nasıl biçerler, nasıl biçerler?
Böyle biçerler, şöyle biçerler(2)
Böyle mi böyle, şöyle mi şöyle(2)
Git yare söyle(2)
Desteciler desteyi nasıl bağlarlar,nasıl bağlarlar?
Böyle bağlarlar, şöyle bağlarlar(2)
Böyle mi böyle, şöyle mi şöyle(2)
Git yare söyle(2)
Hamurcular hamuru nasıl yoğurlar, nasıl yoğurlar?
Böyle yoğurlar, şöyle yoğurlar(2)
Böyle mi böyle, şöyle mi şöyle(2)
Git yare söyle(2)
Oduncular odunu nasıl keserler, nasıl keserler?
Böyle keserler, şöyle keserler(2)
Böyle mi böyle, şöyle mi şöyle(2)
Git yare söyle(2)
Çamaşırcı çamaşırı nasıl yıkarlar, nasıl yıkarlar?
Böyle yıkarlar, şöyle yıkarlar(2)
Böyle mi böyle, şöyle mi şöyle(2)
Git yare söyle(2)
Kalaycılar kalayı nasıl kalaylar, nasıl kalaylar?
Böyle kalaylar, şöyle kalaylar(2)
Böyle mi böyle, şöyle mi şöyle(2)
Git yare söyle(2)
LEYLİM LEY
Döndüm daldan kopan kuru yaprağa –Leylim ley.
Seher yeli dağıt beni kır beni–Leylim ley.
Götür toprağı burdan uzağa–Leylim ley.
Yarin çıplak ayağına sür beni–Leylim ley.
Ayın şavkı vurur sazın üstüne–Leylim ley.
Söz söyleyen yoktur sözün üstüne–Leylim ley.
Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne–Leylim ley.
Ay bir yandan, sen bir yandan sar beni–Leylim ley.
Yedi yıldır uğramadım yurduma–Leylim ley.
Dert ortağı aramadım derdime–Leylim ley.
Geleceksin bir gün düşüp ardıma–Leylim ley.
Bul beni yüreğime sor beni–Leylim ley.
PINAR BAŞI
Hey hey.... Pınar başı burma burma
Yar yar yar yar yar yar aman
Yar gelince öter turna
Leylim leylim leylim aman
Çayırda buldum seni
Ellere vermem seni
Kendime aldım seni
Sineme sardım seni
Hey hey...Çıktım pınarın başına
Yar yar yar yar yar yar aman
El ettim dudu kuşuna
Leylim leylim leylim aman
Çayırda buldum seni
Ellere vermem seni
Kendime aldım seni
Sineme sardım seni
Hey hey...Pınar başın ben olayım
Yar yar yar yar yar yar aman
Bulanırsan bulanayım
Leylim leylim leylim aman
Çayırda buldum seni
Ellere vermem seni
Kendime aldım seni
Sineme sardım seni
FINDIK DALLARI
Yine yeşillendi, fındık dalları
Acep ne olacak yarin halleri?
Dalgalanıyor, pembe şalvarı
Kız allan pullan gel, gel yanıma
Beyaz kollarını dola boynuma
Tabya başında, kızlar yan yana.
İçlerinden biri, göz etti bana
Nur olsun seni, doğuran ana.
Kız allan pullan gel, gel yanıma
Beyaz kollarını dola boynuma
Fındık dalları yerlere değer
Yarin bakışları, kalbimi deler
Ölürüm seni, almazsam eğer
Kız allan pullan gel, gel yanıma
Beyaz kollarını dola boynuma
HEY ON BEŞLİ
Hey onbeşli onbeşli
Tokat yolları taşlı
Onbeşliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı
Aslan yarim, kız senin adın Hediye
Fistan aldım endazesi on yediye
Ben dolandım, sen de dolan gel geriye
Giderim elinizden
Kurtulam dilinizden
Yeşil baş ördek olsam
Su içmem gölünüzden
Aslan yarim, kız senin adın Hediye
Fistan aldım endazesi on yediye
Ben dolandım, sen de dolan gel geriye
Gidiyom, gidemiyom Sevdim, terk edemiyom
Sevdiğim pek gönüllü Gönlünü edemiyom
Aslan yarim, kız senin adın Hediye
Fistan aldım endazesi on yediye
Ben dolandım, sen de dolan gel geriye
MİSKET
A benim aslan yarim
Duvara yaslan yarim
Duvar sitem götürmez
Sineme yaslan yarim
A benim hancı yarim
Başımın tacı yarim
Eller bana acımaz
Sen bari acı yarim(Ankara Oyun Havası)
ATA BARI
Bahçesi var, bağı var
Ayvası var, narı var
Atamızdan yadigar
Bizde Ata Barı var
Bu babamın evidir
Tahtaları kavidir
Çalın vurun oynayın
Burası düğün yeridir
(Artvin yöresine ait halk oyunudur. Oyunun asıl adı “Artvin Barı”dır. 1937’de İstanbul’da Balkon Festivali düzenlenir. Atatürk’ün önünde Artvin Barı oynanır. Atatürk’de oyuncuların arasına coşkuyla katılır, bu oyunu oynar. Sonra “Ata Barı” olarak anılır)
ÇIT ÇIT ÇEDENE
Ekin ektim çöllere de
Yorulmadım ellere
On beşinde yar sevdim de
Ondan düştüm dillere
Çıt çıt çıt çıt çedene de
Sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da
Alacağım bir dane
Ekin ektim gül bitti de
Dalında bülbül öttü
Ötmeyeydin a bülbül de
Yarim elimden gitti
Çıt çıt çıt çıt çedene de
Sar bedeni bedene
Dünya dolu yar olsa da
Alacağım bir dane
EVREŞE YOLLARI DAR
Evreşe yolları dar, dar
Bana bakma benim yarim var
Bir fırın yaptırdım
Doldurdum ekmekleri
Gel beraber yiyelim
Yaptırdım börekleri
Arkandaki yeleği
Ben örmedim mi yarim
Kızlarla konuşurken
Ben görmedim mi yarim
Yeleğimin içinde
Mavi boncuk nazarlık
Benim yare hediyem
Bir ufacık gerdanlık
ÇAYDA ÇIRA(Elazığ Yöresi)
Çayda çıra yanıyor
Canda şevk uyanıyor
Yandı eridi mumlar
Nasıl can dayanıyor?
Nanay gelinim nanay
Oyna dön bugün bu ay.
(18. yy.da Elazığ’ın köyündeki bir ağa varmış. Bu köy ağası kızını başka bir ağanın oğluyla evlendirmiş. Büyük bir düğün kurulmuş. Kına gecesi dolunay şeklinde olan ay çok parlakmış. Birden ay tutulmuş. Her yer kararmış. Davetliler bunu uğursuzluk saymışlar. Kayunvalide Pembe Hanım buna çok içerlemiş. Evlerdeki bütün mumları toplatmış. Mumları tabaklara dizmiş ve oyuncuların ellerine tutuşturmuş.Pembe Hanım da oyunun başına geçmiş, oynamaya başlamış. Harın Git Çayı’nın kıyısındaki bu görüntü çalgıcıları coşturmuş. “Çayda Çıra” oyun havasını çalmaya başlamışlar.
ONUNCU YIL MARŞI
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan,
On yılda onbeş milyon genç yarattık yer yaştan.
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan,
Demir ağlarla ördük Anayurt’u dört baştan.
Türk’üz Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder